Roma Gezi Notları

Roma, Dünya’nın en güzel şehirlerinden biri desek kesinlikle abartmış olmayız. Özellikle tarihi ve sanatsal gezileri seviyorsanız ve Roma’yı hala görmediyseniz ilk tercihiniz burası olmalı. Üstelik bu geziden mideniz de çok hoşlanacak. Roma’da o kadar çok gezilecek yer, görülmesi gereken yapı ve keşfedilecek sokak var ki günler gerçekten yetmiyor. Biz 3-4 günde gezebileceğimiz her yeri gezdik,tabanlarımız şişene kadar yürüdük ve midemiz ağrıyana kadar dondurma yedik 🙂 Üstelik Avrupa için sıcaklık alarmı verilen günlerdi ama bu bizi yıldırdı mı tabiki hayır.. Hadi gelin Roma’nın tarih kokan sokaklarında birlikte dolaşalım..

Roma Havaalanı’ndan Şehir Merkezi’ne Ulaşım

-Roma’da iki adet havaalanı var. Şehrin birinci havaalanı Fiumicio Leonardo Da Vinci hava alanıdır. Şehre uzaklığı 30 km . Türkiye’den bir çok havayolu şirketi bu havalimanına her gun sefer düzenliyor. Biz bu hava alanına iniş yaptık . Diğer havalanı ise şehre 15 km uzaklıktaki Ciampino Havaalanı.
İstanbul’dan Roma’ya yolculuk ortalama 2.5 saat sürüyor. Peki,yolculuk bitti, uçaktan indiniz . Şehir merkezine nasıl gidiceksiniz ?

-Leonardo da Vinci hava alanından şehir merkezine ulaşımda bir çok alternatifiniz mevcut.

  • Otobüs

-Roma şehir merkezine ulaşımın en ucuz ve kolay yolu otobus. Terminal 3‘den bus tabelalarını takip ederseniz otobüs duraklarının peronlarına ulaşırsınız. Burada bir çok otobüs firması bulunuyor. Biz T.A.M BUS ile seyahat etmeyi tercih ettik . Otobüslerin bulunduğu alanda bilet gişeleri de mevcut. Otobusler ,Termini Tren istasyonuna kadar gidiyor. Yolculuk yaklaşık 1 saat sürüyor.Buradan gitmek istediğiniz yere aktarma yapabilirsiniz. Bizimle aynı otobus firmasını tercih ederseniz Havaalanı -Termini arası tek kişi ücreti 5 euro. Bileti online alırsanız 4 euro ödüyorsunuz.

  • Tren

-Leonardo Da Vinci Havaalanı’ndan Termini istasyonuna giden en hızlı yol Leonardo Express‘i. Bilet fiyatı bir kişi 14 euro. Yolculuk 30 dk sürüyor. Yine Termini Tren istasyonu’ndan istediğiniz yere metro ya da diğer araçlarla aktarma yapabilirsiniz.
Eğer Termini’ye gitmek istemiyorsanız bir diğer tren seçeneği ise FR1 Treni. Ücret 1 kişi 8 euro. Bu tren Termini İstasyonu’nda durmayarak 25-30 dk da Trastevere, 30-35 dk da Ostiense, 40 dk da Tuscolana ve 50 dk da Tiburtine istasyonlarına varıyor. Trenitalia sitesinden daha fazla bilgi öğrenebilirsiniz.

  • Taksi

-Eğer 3 ve daha fazla kişiyseniz ve trene binmeyi istemiyorsanız sizin için en mantıklı seçenek taksi kullanmak. Taksilerde sabit fiyat uygulaması var. Havalimanı şehir merkezi arası 48 euro. Gece 22.00’den sonra gece tarifesi oluyor ve fiyatlar artıyor. Bilginiz olsun.

Roma Şehir İçi Ulaşım

-Roma’da şehir içi ulaşımı metro ve otobüs ile sağlayabilirsiniz. Metro A ve B olmak üzere 2 hattan oluşuyor. 51 durak mevcut. Ancak şehir merkezinde durak sayısı az olduğu için metroyu çok aktif kullanamayabilirsiniz. Tek yön 1 kişi için bilet ücreti 1.5 euro.

-Roma’da otobüs kullanımı daha yaygın ve kolay. Gitmeden önce trafiğin yoğun olduğunu duymuştuk ancak belkide yaz aylarında orada olduğumuzdan bu konuda hiç sorun yaşamadık. Duraklar ve otobuslerin geçiş saatleri sık. Hangi duraktan hangi hatların geçtiği ve o hatların hangi duraklarda duracağını içeren tabelalar tüm duraklara konmuş durumda. Bu şekilde otobus ulaşımı çok daha kolaylaşmış. Diğer Avrupa şehirlerinde olduğu gibi otobüs şöferleri biletinizle ilgilenmiyor ve para da kabul etmiyorlar. Bilet satan yerler maalesef duraklar kadar sık değil. Bu nedenle biz de çoğu zaman bir çok kişi gibi biletsiz yolculuk yapmak zorunda kaldık.

Roma’da Konaklama

-Roma’da her zevke ve her keseye göre konaklamak mümkün. Çok fazla otel seçeneği var ve bu oteller genel olarak Termini İstasyonu ve çevresinde yoğunlaşmış. Biz İspanyol Merdivenleri’ne 5 dakika yürüme mesafesinde , Barberini metro istasyonunun karşısında bulunan Hotel Aleksandra‘da kaldık. Otel merkezi oluşu,temizliği ve güler yüzlü personeli sayesinde bizden tam not aldı. Tarihi bir binaydı ve otel odaları da vintage tasarlanmıştı. Kendinizi anneannenizin odasında uyuyor gibi hissedebilirsiniz 🙂 Kahvaltı beklentimizi her zaman düşük tuttuğumuz için bunu da beğendik diyebiliriz. Sizde bu oteli tercih etmek isterseniz Termini İstasyonu’ndan metronun A hattına binerek 2 durak sonra Barberini İstasyonu’na ulaşabilirsiniz.

Roma Gezilecek Yerler

  • Colosseo(Kolezyum)
Colesseo

Colesseo

-Kolezyum Dünya’nın en çok turist çeken yapılarından biri. Yapımına MS.72 yılında İmparator Vespasian tarafından başlanmış,MS.80 yılında Titus döneminde açılmıştır. 188 metre genişliği 156 metre uzunluğu vardır. İmparatorlar burada kendilerini ve halkı eğlendirmek için kanlı gladyatör dövüşleri düzenliyor ve gladyatörler genellikle köleler,mahkumlar ve suçlulardan oluşuyordu. Vahşi hayvanlarla da savaşılan alan dövüşler dışında tiyatro için de kullanılmıştır. Yapı, depremler ve taşların çalınması nedeniyle biraz zarar görmüş olsa da bir mimarlık harikasıdır. Restorasyon çalışmaları devam eden eser 2007 yılında Dünya’nın Yeni Yedi Harikası’ndan biri olarak seçilmiştir.
Kolezyum’u gördükten sonra bir diğer görmeniz gereken yapı hemen önünde bulunan Arch of Constantine(Zafer Takı) dır. Roma’da yer alan en önemli taklardan biridir. İlk Hristiyan İmparator Konstantin’in zaferi için 4.yüzyıl’da dikilmiştir. Kemerde, Konstantin’in halk ile konuşması ve halka para dağıtması anlatılmaktadır.
Kolezyum’a ulaşım için metronun Colesseo durağında inmeniz yeterli. İçini gezmek isteyenler uzun kuyruklar beklememek için çok erken saatte gitmeli ya da Roma Pass Card edinmeli. Giriş ücreti 12 euro. İçeride gladyatörlerin alana çıkmadan önce geçtikleri yolları,bekledikleri alanları,imparatorun ve halkın dövüşleri izledikleri yerleri yakından görebilirsiniz.

  • Roma Forumu

-Ticaret, iş, adalet ve din yönetiminin gerçekleştiği ve Antik Roma’nın geliştiği bölgedir. 1000 yıl boyunca Antik Roma’nın en önemli bölgesi olmuştur. Günümüzde çoğu eser zarar görmüş olsa da hala ayakta olan eserler mevcut. Forum içinde bulunan önemli yapılar; Romullus Tapınağı, Satürn Tapınağı, Vesta Tapınağı, Castor ve Pollux Tapınağı, Venüs ve Roma tapınağı, Aemilia Bazilikası, Julia Bazilikası, Septimius Severus Kemeri, Titus Kemeri, Rostra, Sezar Tapınağı.
-Roma Forumuna metronun Colesseo durağında inerek ulaşabilirsiniz.

  • İspanyol Merdivenleri ve Piazza Spagna
İspanyol Merdivenleri

İspanyol Merdivenleri

-Adını bölgede yer alan İspanyol Elçiliği’nden alan merdivenler Roma’nın her hareketli yerlerinden. Merdivenler 1723-1726 yılları arasında Franceso De Sanctis tarafından Kral XV.Louis için tasarlanır. Merdivenlerin yapım amacı Trinita Dei Monti kilisesi ile Piazza Spagna’yı birbirne bağlamaktır. Günün her saati dolu olan merdivenlerden indiğinizde kayık şeklindeki Fontana della Barcaccia çeşmesi karşılar sizi. Şehrin önemli alışveriş caddelerinden Via Condotti‘de merdivenlerin tam karşısında bulunuyor. Merdivenlerin üzerinde bulunan Trinita Dei Monti Kilisesi‘ni gezebilir, kilisenin önünden şehrin manzarasını fotoğraflayabilirsiniz.

-Buraya ulaşmak için metronun Spagna durağında inebilirsiniz.

  • Piazza Del Popolo

-Roma’nın en büyük ve önemli meydanlarından biri olan Piazza Del Popolo’ya İspanyol Merdivenleri’nden inip Via Del Babuino‘da kısa bir yürüyüşten sonra ulaşabilirsiniz. Bu yürüyüşte size çok güzel sokaklar eşlik edecek. Meydanda, Santa Maria Del Popolo Basilikası bulunuyor. İçini gezmek isterseniz son giriş saati 18.00. Meydanın Via del Corso girişindeki ikiz kiliseler Santa Maria in Monte Santa ve Santa Maria Dei Miracoli dikkat çeken diğer yapılar.

-Roma’da yıl başı kutlamalarının da yapıldığı bu güzel meydana metro ile ulaşmak isterseniz Famino durağında inebilirsiniz.

  • Via Del Corso
Piazza del Popolo'dan Via del Corso'ya giriş

Piazza del Popolo’dan Via del Corso’ya giriş

-Piazza Del Popolo ve Piazza Venezia’yı birbirine bağlayan 1.5 km uzunluğundaki cadde Roma’nın en önemli ve en hareketli caddelerinden biri. Yol üzerinde bir çok alış veriş mağazası, kafe ve restoran bulunuyor. Akşam olduğunda araç trafiğine kapanan cadde çok daha kalabalık ve keyifli oluyor.

  • Fontana di Trevi(Trevi Çeşmesi)

-Roma’nın sembollerinden biri olan çeşme, Papa XII.Clement tarafından Heykeltıraş Nicola Salvi’ye yaptırılmıştır. 1732 yılında yapımına başlansa da bir çok sanatçının yardımı ile ancak 30 yılda tamamlanabilmiş. Üç yolun kavşağında bulunduğu için Trevi (italyancada 3 ) adını alan çeşmeye sağ elinizle sol omzunuzun üzerinden para atarak dilek dilemeniz ve dileğiniz olursa tekrar Roma’ya gelmeniz gerek 🙂 Bu inanç ile ya da sadece adettendir düşüncesiyle turistlerin attığı paralar sayesinde her hafta binlerce euro toplanıyor ve paralar yardım kuruluşlarına dağıtılıyor. Biz gittiğimizde maalesef tadilattaydı ve çeşme boştu ancak turistler para atabilsin diye bir kovaya su doldurmuş ve üzerine Trevi Çeşmesi yazmışlardı. Ve tabiki kovanın içi para doluydu 🙂
Turistlerin koyduğu bir diğer adı da aşk çeşmesi olan Trevi Çeşmesi’ne 52, 53, 61, 62, 63, 71, 80, 95, 116, 119 numaraları otobüsler ile ulaşabilirsiniz. Via del Corso civarındaysanız yürüyerek de gitmeniz mümkün.

  • Piazza Venezia ve Vittorio Emanuelle II Abidesi
Vittorio Emanuelle II Abidesi

Vittorio Emanuelle II Abidesi

-Piazza Venezia Roma’nın en merkezi meydanı konumundadır. Hem Antik Roma’ya hem de Vatikan’a yakındır. Günün her saati kalabalık olan meydana Kolezyum ziyaretinizden sonra yürüyerek ulaşabilir,buradan da Pantheon’a devam edebilirsiniz.
-Piazza Venezia meydanında bulunan Vittorio Emanuelle II Abidesi şehrin en önemli yapılarında biri. Diğer adı Altare Della Patria’dır. 1895-1911 yılları arasında Giuseppe Sacconi tarafından Birleşmiş İtalya Krallığı’nın ilk kralı II.Vittorio Emanuelle i onurlandırmak için yapılmıştır.Anıtın genişliği 135,yüksekliği 70 metredir. Neoklasik tarzda yapılan anıt için Botticino,Brescia’dan getirilen beyaz mermerler kullanılmıştır. Anıtın en tepesinde seyir terası da bulunuyor.

  • Pantheon
Pantheon

Pantheon

-Pantheon, Antik Roma döneminden kalan ve günümüze kadar çok iyi korunmuş bir tapınaktır. MS 118-125 yılları arasında İmparator Hadran tarafından yaptırılmıştır.Tapınağın girişinde latince yazılmış bir yazı dikkatinizi çekiyor. Yazıda”M.Agrippa,Lucius’un oğlu,üç kez konsul olan kişi yapmıştır” yazıyor. Pantheon’u ünlü yapan en önemli özelliği mimarisi. Bu ihtişamlı yapının girişinde Augustus ve Agrippa’nın heykelleri bulunur.Tapınağın en önemli parçası ise kubbesidir.Dünyanın en büyük takviyesiz beton kubbesi olarak biliniyor. Çapı ve yüksekliği 43.3 metre. Kubbenin ortasında Oculus adında bir delik bulunuyor. 8 metre genişliğindeki bu delik içeriye ışık girmesini sağlayan tek noktadır. Pantheon ayrıca kralların,mimarların ve ressamların mezarlarının bulunduğu bir tapınaktır. Tapınaktan çıkınca sizi karşılayan meydanın adı ise Piazza della Rotonda.

  • Piazza Navona
Piazza Navona

Piazza Navona

-Piazza Navona,bize göre Roma’nın en güzel meydanı. Etrafı 15. ve 16.yy dan kalma binalarla çevrili,her zaman hareketli, sokak sanatçılarıyla dolu çok eğlenceli bir alan.
-Meydanda 3 adet çeşme bulunuyor. Bunlardan en ünlü olanı Bernini’nin Dört Nehir Çeşmesi.Çeşmenin hemen arkasında Sant Agnese in Agone kilisi bulunuyor.
-Dört Nehir Çeşmesi, 1651 yılında Giaz Lorenzo Bernini tarafından yapılmıştır.Çeşmede bulunan heykeller 4 kıtadan 4 nehri temsil etmektedir. Başı örtü ile saklanmış olan heykel Afrikadan Nil Nehri’ni, dikilitaşa doğru eğilmiş olan heykel Avrupa’dan Tuna Nehri’ni, arkasına yaslanmış dinlenmekte olan heykel Asya’dan Ganj Nehri’ni, bir kolunun üzerine uzanmış olan heykel ise Amerika’dan Rio de la Plata nehrini temsil ederler. Çeşme’nin ortasında bulunan dikilitaş ise Roma döneminden kalmadır.
Meydanda bulunan diğer çeşmeler ise Fontana del Nettuno(Neptün Çeşmesi) ve Fontana del Moro (Moro Çeşmesi)’dir.
-Yanınıza atıştırmalık bir şeyler alıp meydanda oturun ve çevreyi izlemenin keyfini çıkarın. Ve bu meydana çıkan sokakları ve meydan çevresinde bulunan dükkanları gezmeyi unutmayın.

  • Campo De Fiori

-Pazar günleri hariç her gün öğlene kadar kurulan sebze-meyve pazarı ile ünlenen meydan turistlerin ve yerel halkın uğrak noktası. Bu hareketli meydanın ortasında, Roma engizisyon mahkemesine göre 1600 yılında fikirleri nedeniyle yakılan filozof Giordano Bruno‘nun bronz heykeli yer alır.

Vatikan

-Aslında Vatikan’dan Roma başlığı altında bahsetmek çok doğru değil. Çünkü Vatikan Dünya’nın en küçük devleti. Katolik mezhebinin yönetim merkezi olan yerde Mutlak monarşiye dayalı bir yönetim uygulanıyor ve Papa’nın sözleri yasa özelliği taşıyor. 1929 Şubat ayından beri bağımsız bir devlet olan Vatikan’da 930 civarı yerleşik nüfus bulunuyor. Vatikan’ın İsviçre vatandaşı ve Katolik olma şartı olan, geleneksel giysili 100 kişilik küçük bir ordusu da bulunuyor. Askerler, yüksek duvarlar ile çevrili bu minik ülkeyi ve burada yaşayan Papa’yı gönüllü olarak koruyorlar.
Roma seyahatimiz daha öncede bahsettiğimiz gibi Temmuz ayındaydı. Vatikan ve çevresi için 1 gunumuzu ayırdık. Sabah olabildiğince erken saatlerde gitmemize rağmen tam anlamıyla mahşer kalabalığı ile karşılaştık. Hayatımızda gördüğümüz en uzun sırayı gördük diyebiliriz. Daha sonra öğrendik ki ziyaretçiler sabah 6-7 civarında gelmeye başlıyorlarmış. Giriş ücretsiz ancak giyiminize özen göstermelisiniz. Omuz ve kollar kapalı olacak şekilde giyinmelisiniz. Ya da yanınızda şal bulundurabilirsiniz. Kısa şort ya da eteklerle giriş de yasak. Dize kadar olanlar kabul ediliyor. Bizim gibi uzun kuyruklar beklememek için çok erken saatlerde gitmeli ya da orada ücret karşılığı size eşlik edecek ve sıra beklemeden içeri sokacak bir çok rehber ile anlaşabilirsiniz.

-Vatikan’a ulaşmak için metronun Ottaviano S. Pietro durağında inmeniz ve kalabalığı takip etmeniz yeterli.

Vatikan Gezilecek Yerler

  • Piazza Di San Pietro
Piazza Di San Pietro

Piazza Di San Pietro

-Vatikan’da bulunan en ünlü meydan Piazza Di San Pietro‘dur. Bu meydan her yıl binlerce katoliğin ibadet için geldiği Aziz Petrus Bazilikası‘nın önünde bulunuyor. Dünyanın sayılı büyüklükteki meydanlarından olan alan 1656-1667 yıllarında mimar Gian Lorenzo Bernini tarafından Papa VIII.Alexander için yapılmıştır.
Meydanın ortasında Papa V.Sixtus tarafından yaptırılan yüksekliği 25.5 metre olan Mısır Dikilitaşı ve 2 adet çeşme bulunuyor. Papa her çarşamba bu meydanda toplanan katolik ve diğer mezhepten dinleyicilere seslenerek mesajlarını okuyor.

  • San Pietro Bazilikası

-Vatikan’ın ve hatta Roma’nın en önemli sembollerinden biri olan San Pietro Bazilikası, Dünya’nın en büyüğü ve bizce en ihtişamlı kiliselerinden bir tanesi. 60.000 kişilik kapasitesinin olduğunu söylersek büyüklüğü konusunda biraz tahminde bulunmuş olursunuz. Yapı, M.S. 349 yılında yapılmış, 15. yüzyılda yıkılmaya başlayınca bugunku halinin yapımına 1506 yılında Papa II.Julius döneminde başlanmıştır. Yapımı 100 yıldan fazla sürmüş ve 1612 yılında tamamlanmıştır. Michelangelo, Donato Bramante ve Raphael gibi ustalar bazilikanın tasarımında yer almışlardır.
-Bazilika’nın içinde en çok ilgiyi Michelangelo’nun Pieta eseri çekiyor. Heykelde, Hz.Meryem’in çarmıha gerilmiş Hz.İsa’nın bedenini kucaklaması betimleniyor. Michelangelo’nun 1499 yılında yaptığı eser 1972 yılında yapılan saldırıda zarar görmüş ve bu nedenle o günden beri camın arkasında sergileniyor.
Biraz araştıranlarınız bilir. Vatikan denilince çıkan meşhur bir manzara fotoğrafı vardır. İşte o manzara fotoğrafı için yapmanız gerekenler 🙂 Bu fotoğraf için bazilikanın kubbesine çıkmanız gerekiyor. Kubbeye çıkan merdivenler ise tam 530 basamak. Giriş ücreti 5 euro. Giriş ücretinin üzerine 2 euro daha verirseniz 200 basamağını asansör ile atlatabilirsiniz. Merdiven çıktığınız alan çok dar,dönemeçli ve havasız. Bu nedenle özellikle tansiyon ve kalp hastalarına tavsiye edilmiyor. Yorucu olduğu kesin ancak vardığınızda gördüğünüz manzara için gerçekten değiyor.

  • Sistina Şapeli

-Vatikan’da bulunan diğer önemli yapılardan biri de Sistina Şapeli. Vatikan Müzelerine bağlı olan şapel, Papa IV.Sixtus tarafından 1477-1483 yılları arasında yaptırılmıştır. Yapıya en büyük ünü kazandıran eser grubu ise Şapel tavanında bulunan 1508-1512 döneminde Michelangelo tarafından hazırlanan ve içlerinde ünlü “Adem’in Yaratılışı” ve “Kıyamet Günü” fresklerinin de bulunduğu sahnelerdir. Her yıl 4.5 milyon kişi tarafından ziyaret edilen Sistine Şapel’ine metronun Ottaviano S. Pietro durağında inerek ulaşabilirsiniz.

Roma’da Ne Yenir Ne İçilir

-İtalya’da bulunuyorsanız bizce aç kalmanız mümkün değil. Leziz pizza ve makarnaları kim sevmez ki..Roma denince bu ikiliye bir de dondurma ekleyelim,tiramisu da olabilir,lazanyadan bahsetmiş miydik… 🙂 En iyisi biz size hemen deneyimlediğimiz tatları ve mekanları anlatmaya başlayalım..

  • Pastificio

-İspanyol Merdivenlerini arkanıza aldığınızda karşınızda Via Della Croce caddesi olur. Bu cadde üzerinde bulunan küçük yerel makarnacı da menü yok. Her gun iki çeşit makarna çıkıyor. Aynı zamanda atölye olan mekandan çiğ ya da yeni pişmiş ve soslanmış makarnalar satın alabilirsiniz. İsterseniz atölyede bistrolarda şarap eşliğinde yiyebilir ,isterseniz bizim gibi plastik kapta alıp İspanyol Merdivenleri’nde oturup yiyebilirsiniz. Taze oluşu ve sosların lezizliğine bayılacaksınız. Denemeden dönmemeniz gereken lezzetlerden biri.

Via della Croce, 8, 00187

  • Fattoincasa By Hosteria La Danesine

-Piazza Navona Meydanı’na yakın konumda Via Del Governo Veccio da bulunan bu küçük mekanı şans eseri keşfettik. Çok güzel bir sokakta ve bu sokağın en güzel yerine kurulmuştu. Sokak sanatçılarının müziği eşliğinde Lazanya ve Spagetti Bolognese yedik. Gerçekten çok lezzetliydi. Kendi yaptıkları şaraplarından da denemelisiniz. Biz tiramisu da tattık ama tavsiye edebileceğimiz kadar güzel değildi. Piazza Navona çevresinde yemek yiyecek bir yer arıyorsanız burayı tercih etmelisiniz.

Via del Governo Vecchio 125, Roma

  • Cantina e Cucina
Cantina e Cucina

Cantina e Cucina

-Via Del Governo Veccio üzerinde bulunan mekan enfes pizzaları ile Roma’nın en iyilerinden biri. Pizzaları çok büyük 2 kişi 1 pizza yiyebilir yanında lezzetli aperatiflerinden tadabilirsiniz. Pizza dışında makarnayı da tercih edebilirsiniz. Dekorasyonu da yemekleri kadar güzel olan bu tatlı mekanın fiyatları da performansına göre uygun.

Via del Governo Vecchio, 87, 00186

  • Pizzarium Bonci
Pizzarium Bonci

Pizzarium Bonci

-Roma’da kilo ile pizza satan dükkanları bolca göreceksiniz. Bunların en ünlüsü Pizzarium Bonci. Via Del Meloria üzerinde ve merkeze biraz uzak kalan mekanı Vatikan’ı gezmeye gittiğiniz bir gün tercih edebilirsiniz. Gezi sonrası metro ile Cipro durağında inerek buraya ulaşabiliyorsunuz. Vedat Milör‘ün de tavsiyesi olan mekan, kilo ile pizza satan ve kendi biralarını yapan bir yer. Çeşit çeşit pizza ve biralar mevcut. Soğanlı,patatesli,kabaklı ve patlıcanlı pizzalar bunlardan bir kaçı. İstediklerinizi self servis olarak alıp dışarıda ya da içeride bulunan bistrolarda yiyebilirsiniz. Pizza yediğimiz diğer yerlerden farkı hamurun çok daha kalın ve gevrek olmasıydı. Bu lezzetli pizza dilimlerini tatmadan dönmeyin.

Via della Meloria, 43, 00136

  • Pizzeria da Bafetto

-Bafetto önünde her zaman uzun kuyruklar bulunan Roma’nın en meşhur pizzacılarından birisi. Via Del Governo Veccio üzerinde bulunan ufak, salaş,kağıttan masa örtüleri olan bir mekan ama pizzaları çok lezzetli. Kuyruğu beklemeyi göze alan herkese tavsiye ederiz.

Via del Governo Vecchio, 114, 00186

  • Pompi

– Bizce Roma’da yiyebileceğiniz en güzel tiramisular burada satılıyor. Via Della Croce de bulunan bu ufak dükkandan tiramisunuzu alıp İspanyol Merdivenleri’nde keyifle yiyebilirsiniz. Roma’da bir kaç şubesi olan pastanede klasik tiramisunun yanında muzlu,fındıklı,çilekli gibi çeşitler mevcut. Biz orman meyveli ve klasiği tercih etmiştik çok da beğendik.

Via della croce, 82 , 00183

  • Antico Caffe Greco

– Dünya’nın en eski cafelerinden birinin Roma’da olduğunu biliyor muydunuz ? Roma’da İspanyol Merdivenlerini karşı sokağında bulunan ve 1760 yılından beri hizmet veren cafeden bir kahve içmeden dönmemelisiniz. Turistlerin uğrak yeri olan mekan erken saatlerde kapanıyor bu nedenle öğlen kahvesi için tercih etmenizi öneririz.

Via dei Condotti, 86, 00187

  • Perugina Chocostore
Perugina Chocostore

Perugina Chocostore

-Via Del Corso üzerinde bulunan bu çikolata dükkanında çikolatalı makarnadan,çikolatalı biraya,çikolata iskambil kağıdından çikolata fotoğraf çerçevesine kadar bir çok ürün bulabilirsiniz. Hem kendiniz için hem de hediyelik olarak değişik ürünler satın alabilirsiniz.

Via del Corso, 29, 00186

  • İl Gelato Di San Crispino

– Trevi Çeşmesi’ne yakın Via Del Panateria üzerinde bulunan küçük dükkan Roma’da yediğimiz en iyi dondurma olmasa da meyveli dondurmalarını çok beğendik. Trevi Çeşmesi’ne denemek için birkaç top alabilirsiniz.

Via della Panetteria, 42, 00187

  • Frigidarium

– Via Del Governo Veccio üzerinde bulunan dondurmacı bizim Roma’daki favorimiz. Zaten önündeki kuyruğu görünce doğru yere geldiğinizi anlıyorsunuz.Seçmekte zorlanacağınız kadar çok çeşit bulunuyor. Muz,kavun,çilek ve karamel deneyip beğendiklerimiz arasında.

Via del Governo Vecchio, 112, 00186 Roma

  • Blue İce

-Roma’da zincir dondurmacı haline gelmiş bir marka.Birçok yerde şubesini görebileceğiniz dondurmacı bizim ikinci favorimiz. Limonlu sorbesi bugüne kadar yediklerimizde en iyiydi.

Via Giovanni Staderini, 88, 00166

  • Gelateria Del Teatro

-Via Dei Coronari üzerinde bulunan mekanın karşısında ufak sevimli bir meydan bulunuyor. Piazza Navona Meydanı’ndan 10 dakikalık bir yürüyüşten sonra ulaşabilirsiniz. Diğer dondurmacılarda olduğu gibi aklınıza gelebilecek her çeşit dondurma mevcut. Manda sütü ile yapılan dondurmaların yapımını da burada izleyebilirsiniz.

Via dei Coronari, 65, 00186

Tavsiye
-Roma Avrupa’nın en çok turist çeken şehirlerinin başında geliyor. Bu nedenle gerçekten çok kalabalık. Tavsiyemiz nereye gezecek olursanız olun güne erken saatlerde başlayın.
-Adım başı dondurmacı ile karşılaşacaksınız. Eğer dondurma seviyorsanız tüm markalardan az da olsa tadın. Her markanın iyi olduğu farklı çeşitler bulabilirsiniz.
-Piazza Navona meydanını görmeden,Trevi Çeşmesine para atmadan,pizza ve makarna yemeden de dönmeyin 🙂

Bir Cevap Yazın