Bir şehir düşünün. 2.Dünya savaşından zarar görmeden günümüze kadar gelebilmiş, içine girdiğiniz anda sizi alıp o zamanlara götüren. Çikolata kokan sokaklarında gezerken kendinizi kaybettiğiniz, doğası ve yapıları hayranlık uyandıran, atmosferinin etkilerini uzun zaman üzerinizden atamayacağınız masallardan kalan bir yer Brugge.
Avrupa’nın en önemli orta çağ şehirlerinden bir tanesi. 200.000 ‘i aşmayan nüfusu,kanalları,köprüleri,çikolatacıları,meydanları ile insanın ruhuna huzur dolduruyor.
Biz buraları keşfetmek için Aralık ayını tercih ettik. Noel hazırlıkları şehrin güzelliğine güzellik katmıştı. Hava şansımıza çok güzeldi. Kanalda yaptığımız tekne turunda biraz üşüdük ama bunun dışında mükemmel bir hava vardı. Peki bu huzur kokan şehre nasıl gideriz ve burada neler yapabiliriz ?
Brugge’a Nasıl Gidilir ?
-Brugge şehrinde havaalanı olmadığı için Türkiye’den direkt gitme şansınız yok.Tercih edebileceğiniz en kolay yol Brüksel’den tren ile gitmek. Tren, çok konforlu ve yolculuk ortalama 50 dakika sürüyor. Brüksel Gare Du Nord‘dan yarım saatte bir sefer düzenleniyor.Tren Gare Du Nord’dan kalkarak sırasıyla Gare Centrale ve Gare du Midi’ye uğruyor,yani bu istasyonlardan da trene biniş yapabilirsiniz. Biz iki kişi gidiş-dönüş 56 euroya Brüksel’den Brugge’a ulaştık.
Brugge Konaklama
-Biz Brugge gezimizi günübirlik yaptığımız için konaklama yapmadık ama geçerken gördüğüm çok güzel oteller mevcut. Zaten her yer yürüme mesafesi olduğu için kalacağınız yer merkezi olacaktır.
Brugge Şehir İçi Ulaşım
-Brugge’da şehir içi ulaşım otobüs ile sağlanıyor. Metro,tramvay gibi alternatifler yok.Gezilecek yerler birbirine yakın olduğu için yürüyerek keşfedebileceğiniz bir şehir. Hatta her yere yürüyün,girebildiğiniz tüm sokaklara girin ve görün derim 🙂
Brugge Gezilecek Yerler
-Öncelikle bir Brugge haritası edinin. Ben elimde harita olmadan kendimi kaybolmuş gibi hissediyorum. Sonra kendinizi Brugge’ın tarih dolu sokaklarına bırakabilirsiniz.
- Brugge Kanalları
-Brugge kanallarla dolu bir yer. Bu kanallarda tekne ile kanal turu yapabilirsiniz.Tur yaklaşık 45 dakika sürüyor. Kişi başı ücreti 8 euro. Teknelere binebilmek için 4 adet başlangıç noktası var. Bir tekne ortalama 30 kişi alıyor. Biz uzun bir kuyruk bekledik, yaklaşık yarım saat sürdü. Ancak kesinlikle deydi,yapıları yakından görebilme,video ve fotoğraf çekebilme şansınız oluyor. Teknede bir rehber de size eşlik ediyor ve önemli yapıların özelliklerinden bahsediyor.
- Minniewater Lake
-Tren ile Brugge’a geldiyseniz sizi karşılayacak ilk yer Minniewater. Burası kesinlikle masal kitaplarından fırlamış bir mekan. İçindeki kanallar, bu kanallarda yüzen kuğular, yollarda faytonlar,burnunuza gelen çikolata kokusu sizi alıp başka diyarlara götürüyor. Kadınlar Manastırı da burada bulunuyor. Fotoğraf çekmeyi seviyorsanız burada çok güzel kareler yakalayabilirsiniz. Ayrıca şehir turu yapabileceğiniz ve ulaşım için kullanabileceğiniz faytonlar da bu alandan kalkıyor.
- Marktplatz
-Brugge’da bulunan 2 büyük meydandan bir tanesi. Her zaman hareketli olan meydanda yemek yiyebileceğiniz,biranızı içebileceğiniz bir çok mekan bulunuyor. Biz noel zamanı gittiğimiz için buz pisti ve noel pazarı da kurulmuştu. Brugge denince ilk akla gelen ve aramalarda sıkça gördüğünüz renkli binaları bu meydanda bolca görebilir ve çok güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.
-Markt meydanında Belfry Çan Kulesi bulunuyor. Kendine güvenenler 366 basamak çıkarak kuleden Brugge manzarasını izleyebilir.Biz kendimizde o gücü göremedik. Buarada çıkış 8 euro. Kulenin en önemli özelliği 46 çeşit çan melodisi bulundurması.
- Burg Meydanı
-Burg meydanı ile Markt Meydanı yan yana bulunuyor. Markt Meydanı kadar hareketli değil ancak yinede görmenizi tavsiye ederim. 1376’da inşa edilen meydan daha sonra 1895 restore görmüş. Burada bulunan Belediye Sarayı ve Holy Blood Bazilikası (Kan Bazilikası)’nı ücretsiz olarak görebilirsiniz.
- The Church of Our Lady
-Şehrin en uzun yapısı olma ünvanını taşıyan kule tam 122 metre yüksekliğinde. Aynı zamanda Dünyanın en uzun ikinci tuğla kulesidir.Kilisenin girişi ücretsiz. İçinde Michelangelo‘nun Aziz Meryem ve bebek İsa’yı tasvir ettiği Madonna ve Çocuğu heykelini görebilirsiniz. Bu heykeli görebilmek için 2 euro ücret ödemeniz gerekiyor.
Brugge’da Ne yenir Ne içilir
-Brugge’de Brüksel de olduğu gibi bira, patates, waffle ve çikolata tadabileceğiniz yerler var.
Biz bir çok yerden çikolata aldık ancak iki tanesini özellikle tavsiye ederim,
Simon Stevinplein sokağında bulunan Chocolateline, Brugge’ın en ünlü çikolatacılarından biri. Biz meyveli dolgu olanlardan denedik hoşumuza gitti.Denemek için 100 g kadar alabilirsiniz 7-8 tane geliyor. Fiyatı ise 7 Euro.
-Diğeri ise Markt Meydanı‘na yakın Steenstraat’da bulunan Galler Chocolatier. Burayı tesadüfen gördük ve tadına bakmadan geçmeyelim dedik. Frambuaz dolgulu paketlenmiş çikolatasının tadı gerçekten çok güzeldi.
-Markt Meydanında Godiva’nın karşısındaki La Belle Vue restaurantta mükemmel bir lazanya ve spagetti bolonez yedik. Yanında da vişneli bira. Şiddetle tavsiye ederiz.
-Mark Meydanı’ndan Burg Meydanı’na giden sokakta sağda kalan bir waffle’ci var. Dükkanın adı Go’fre. Burada waffle çubukta servis ediliyor . İstediğin çikolata çeşidi ve draje ile hazırlata biliyorsunuz. Tadı gayet güzeldi,farklı birşey denemek isteyenlere öneririz.
-İçinde birbirinden güzel şekerlerin olduğu ve şeker yapımını da görebileceğiniz Zucchero isimli dükkana uğrayabilir ve lezzetli şekerler alabilirsiniz. Bu şekerlemeci Philipstrockstraat’da bulunuyor.
Tavsiye : Brugge’da Hema isimli ürün çeşidinin fazla,fiyatların da çok uygun olduğu bir süpermarket bulunuyor. Brüksel’de de şubesi olan bu market ülkemizde şubeleri olan Tchibo tarzı bir yer. Ancak çok daha uygun fiyatlı,gitmenizi tavsiye ederiz.