Amsterdam Gezi Notları

Aylardır beklediğimiz Amsterdam seyahatimizi sonunda gerçekleştirdik. Şubat ayı olduğu için havadan dolayı biraz şüphelerimiz vardı.”Gezilemeyecek kadar soğuk oluyor” diye bir çok kişiden duymuştuk.Ama şanslı bir çift olduğumuz için hava beklediğimizden çok daha güzeldi.İlk gün yağmurlu olsa da hava şehiri keşfetmek için çok uygundu.
Gelelim özgürlükler şehri Amsterdam’a nasıl gideriz;

Amsterdam Havaalanı’ndan Ulaşım

-Avrupa’nın en büyük havalimanlarından biri olan Amsterdam Schiphol Havalimanı şehir merkezine 17.5 km uzaklıkta. Birçok ülkeden direk uçuş bulunan havalimanına İstanbul’dan ortalama 3.5 saatlik uçak yolculuğu ile ulaşabiliyorsunuz. Planınız erken yaparsanız çok uygun fiyatlara Amsterdam’a uçak bileti bulabilirsiniz. Hele birde bahar aylarına bilet bulduysanız sizden güzeli yok demektir.

  • Tren

-Amsterdam Schiphol Havalimanı’ndan şehir merkezine tren ile ulaşabilirsiniz. Havalimanında tren tabelalarını takip ederek alt kattaki 3 numaralı perondan Amsterdam Central istasyonuna giden trene binebilirsiniz. Havalimanının içindeki bilet makinalarından biletinizi alabilirsiniz. Kredi kartı ya da nakit olarak ödeme yapabiliyorsunuz.Bilet fiyatları tek kişi 5,20 euro. Tren ortalama 15-20 dakikada hiç bir durakta durmadan merkez tren istasyonuna ulaşıyor. Oradan metro,tramvay ya da otobüs ile gideceğiniz yere ulaşabilirsiniz. Merkez istasyon ünlü Dam Meydanı’na yürüyerek 10 dakikalık mesafede.İstasyondan çıktığınızda metro durağını ve tramvayları görebilirsiniz.

  • Otobüs

-Havalimanından şehir merkezine ulaşmak için otobus de tercih edebilirsiniz. Alanın önünden kalkan 197 numaralı otobüs ile şehir merkezine ortalama 30 dk da ulaşabilirsiniz. Bilet fiyatı 4,75 euro.

  • Taksi

-Havalimanından şehir merkezine taksi ile ulaşmak isterseniz de ortalama 40 euro civarında bir ücret ödemeniz gerekiyor.

Amsterdam Şehir İçi Ulaşım

  • Tramvay

Amsterdam Tramvay

-Şehir içi ulaşımda biz tramvayı tercih ettik.Tramvay için 1 saatlik biletler 2.9 euro, 1 saat boyunca istediğiniz kadar kullanabiliyorsunuz. Eğer gün içinde bir çok defa tramvay kullanırım derseniz size önerebileceğimiz 24 ya da 48 saatlik biletler. 6 euro’ya 24 saatlik bilet alıp dilediğinizce kullanabilirsiniz. Tramvayların hemen hemen hepsinde bu biletleri satan görevliler bulunuyor. Sadece 5 numaralı tramvayda görevli bulunmuyor,aklınızda olsun. İsterseniz merkez istasyondan da bilet temin edebilirsiniz. 1,2,4,5,913,16,17,24 ve 26 numaralı tramvaylar merkez istasyondan kalkar.

  • Metro ve Otobüs

-Şehirde 4 adet metro hattı bulunuyor. Metroyu şehir dışına yakın yerlere gidecekseniz tercih edebilirsiniz. GVB firması tarafından işletilen otobüslerin bir çoğu merkez istasyondan kalkıyor. Otobüsü de tramvayın gidemediği yerlere ulaşmak için kullanabilirsiniz.

  • Bisiklet
Amsterdam'ın meşhur bisikletleri

Amsterdam’ın meşhur bisikletleri

-Amsterdam’da yaşayanların ulaşım için en çok tercih ettiği yöntem ise tabi ki bisiklet. Gittiğimizde hava güzel olsaydı eğer bisikletle gezmek eminiz çok eğlenceli olacaktı. Bir sonraki turumuzda kesinlikle yapacağız. Şehirde insan nüfusundan fazla bisiklet var. Yağmur çamur dinlemeden bisiklete biniyorlar.Genelde bisikletler eski,çünkü Amsterdam’da bisiklet hırsızlığı çok yaygın.Yeni bir bisikletin fazla dayanma şansı yok. Turunuz da sizde bisikleti tercih edebilirsiniz. Bir çok bisiklet kiralama şirketi bulunuyor ve günlük ortalama 15 euro maliyeti var.

Amsterdam’da Konaklama

-Amsterdam konaklama açısından Avrupa’nın en pahalı şehirlerinden birisi. Biz konaklama tercihimizi Dam Meydanı’na 5 dk mesafede ve Singel Kanalı’nda bulunan Hotel Hoksbergen‘den yana kullandık. Otelimizin konumu süperdi,kanal manzaralı odayı tercih ettik. Haliyle manzaramızda harikaydı. Ancak odalar özellikle tuvaletler çok küçüktü. Bina ve eşyalar eskiydi,asansör yoktu ve merdivenler inanılmaz dardı. Otel fiyat / performans açısından değerlendirirsek idare eder diyebiliriz. 3 gece konaklama için 285 euro ödedik. Birde toplam ücret üzerinden %5 şehir vergisi alınıyor. Eğer saydığımız olumsuzluklar sizin için çok dert değilse tercih edebilirsiniz. Otele merkez istasyondan 1,2 ve 5 numaralı tramvay ile Spui durağından inerek çok rahat ulaşılabiliyor.

Amsterdam gezilecek yerler

Gelelim özgürlükler şehri Amsterdam’da gezdiğimiz ve sizlere de tavsiye ettiğimiz yerlere;

  • Dam Meydanı
Dam Meydanı

Dam Meydanı

-Amsterdam’ın en turistik, en önemli meydanlarından biri Dam Meydanı. Merkez İstasyonuna yakın bir konumda. Damrak caddesinden 10 dakikalık bir yürüme mesafesi var. Her zaman kalabalık ve hareketli. Meydana girince sizi ihtişamlı Amsterdam Kraliyet Sarayı karşılıyor. Saray 1655 yılında belediye binası olarak açılmış ve Jacob Van Campen tarafından yaptılmış. Şuan Kraliçe, devlet ziyaretleri ve özel resepsiyonlarda burayı kullanıyor. Sarayın hemen yanında Yeni Kilise bulunuyor. 1814 yılında yapılan kilise kraliyet etkinliklerine ev sahipliği yapıyor. Meydanda göreceğiniz diğer yapı ise Ulusal Anıt . 22 metre yükseklikte olan taş II.Dünya Savaşı’nda ölen hollandalıların anısına yaptırılmıştır. Şehrin önemli alış veriş merkezlerinden biri olan De Bijenkorf da bu meydanda bulunuyor.

  • Madame Tussauds Müzesi

-Merkezi Londra’da bulunan ve bir çok şehirde şubesi olan dünyaca ünlü balmumu heykeli müzesidir.Giriş bileti 22 euro (yetişkin). Bileti internet sitelerinden alırsanız 17,5 euro ödüyorsunuz ve sıra da beklememiş oluyorsunuz. Müzede, birçok ünlünün gerçeğinden ayırt edilmesi zor heykelleri ile fotoğraf çekilebilir ve eğlenceli zaman geçirebilirsiniz.

  • Amsterdam Kanalları
Amsterdam Kanalları

Amsterdam Kanalları

-Kuzeyin Venedik’i olarak da anılan Amsterdam, tam bir kanallar şehri. Amsterdam’da yapılacak en güzel şeylerden birisi de bu kanalları çevreleyen tarihi binaları yakından görmek,kanallara çıkan sokakları keşfetmek,kanal çevresinde yürüyüşler yapmak ve bol bol fotoğraf çekmektir.

-Amsterdam’daki en güzel,en önemli kanallar;Prinsengracht, Keizersgracht, Herengracht kanallarıdır.
Kanalların kıyısındaki evler gerçekten görülmeye ve birkaç cümle de olsa anlatılmaya değer. Amsterdam bataklık üzerine inşa edildiği için kanal kıyısındaki evlerin bazılarında yan yatmalar,öne eğilmeler görülüyor. Şuan kanal evlerinde yaşayanlar Amsterdam’ın yüksek gelirli aileleri. Fiyatları gerçekten çok yüksek ve İstanbul’un yalılarında olduğu gibi içinde ya da dışında değişiklik,tadilat yapılması yasak. Kanalları gezerken göreceğiniz tekne evler ise gerçekten muhteşem. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra şehirde kalacak yer olmadığı için böyle bir yönteme başvuruluyor. Şuan tekne ev alımına izin verilmiyor ve yine kanal evlerinde olduğu gibi tekne evlerde de yüksek gelirli kişiler yaşıyor. Çoğu teknenin dekorasyonu için ünlü mimarlarla anlaşılmış ve şuan çok yüksek ücretlere kiralanıyor. Kanal çevresindeki bu tarihi binaları ve daha fazlasını görmek için size kanal turu yapmanızı taviye ederiz. Merkez istasyon civarında bir çok tur şirketi bulunuyor. Biz Lover Cruise ‘i tercih ettik. Tur yaklaşık 1 saat sürüyor ve anlatımları Türkçe dinleme şansınız da var. 1 kişi için ücret 14 euro.

  • Red Light District
Yağmur altında Redlight

Yağmur altında Redlight

-Meşhur Kırmızı Fener Mahallesi Amsterdam’ın turistik yerlerinin başında gelir. Milyonlarca turist her yıl bu bölgeyi ziyaret ediyor. Dam Meydanı’ndan kısa bir yürüme mesafesiyle buraya ulaşabilirsiniz. Bölgede bir çok sex shop, canlı seks şovlarının düzenlendiği mekanlar bulunuyor. Red light’da hayat kadınları yol üzerinde bulunan camekanlarında arkasında müşteri beklemektedir. Bizi şaşırtan görüntülerden biri hayat kadınlarının odalarının yanında çocuk yuvasının bulunmasıydı. Amsterdam’a geldiyseniz Red light’ı görmeden dönemezsiniz. Sonuçta Dünya üzerinde sık karşılaşabileceğiniz bir cadde değil 🙂 Burası ile ilgili önemli bir not ise asla fotoğraf çekmeye çalışmayın, hayat kadınlarının çok şiddetli tepkileriyle karşılaşabilirsiniz.
Ayıca Amsterdam’da hafif uyuşturucu kullanımı serbest bırakılmıştır. Denemek isteyenler için Red light çevresinde uğrayabileceğiniz coffe shoplar bulunmaktadır.

  • Begijnhof
Begijnhof

Begijnhof

-1346 yılında manastır yeminleri olmadan yaşayan katolik kardeşler birliği Beginjtjes için ibadethane olarak inşa edilmiştir. Spui Meydanı’nın hemen arkasında giriş kapısı bulunmaktadır. Avludaki bütün binalar günümüze kadar ulaşamamış olsa da Amsterdam’ın en eski evi burada bulunur. 34 numarada bulunan Het Houten Huis adlı ev aynı zamanda şehirde bulunan 2 ahşap cepheli evden birisidir. Evin tarihinin 1470 yılına kadar dayandığı söylenir. Evin arka tarafına doğru gittiğinizde duvarda İncil’deki konuların anlatıldığı plakaları görebilirsiniz. Avluda bulunan kilise 15.yüzyıldan kalmadır.Kilisenin içini gezebilirsiniz. Girişte yapıyı anlatan Türkçe kartlar bulunuyor. Son üyesi 1971 yılında ölen manastırda şuan rahibeler yaşamamakta,kız öğrenciler ve yaşlı kadınlar kalmaktadır.

  • Bloemenmarkt ( Çiçek Pazarı )
Bloemenmarkt

Bloemenmarkt

-Bloemenmarkt ( Çiçek Pazarı ) Singel kanalı kenarına kurulmuş renk renk çiçeklerin, lale soğanlarının satıldığı Amsterdam’ın turistik yerlerinden biridir. 1862 yılından beri faaliyettedir. Akşam 17:00’ye kadar açık olan pazarda çiçek dışında hediyelik süs eşyaları da bulmanız mümkün. Pazarda çalışan Türk bir amca ile sohbetimizde soğanların tümünün filizlenmeyeceğini öğrendik. 25’li ve karışık renklerdeki paketten satın aldık.Paketin fiyatı 4 euro civarında. 1,2,5 numaralı tramvay ile buraya rahatça ulaşabilirsiniz.

  • Anne Frank Evi

-Anne Frank; 2. Dünya Savaşı’nda Naziler’den kaçan ve daha sonra müzeye çevrilen bu evde 2 yıl saklanmış olan bir kız çocuğudur. Saklandığı süre boyunca tuttuğu günlük daha sonra aileden sağ kalan tek kişi olan babası Otto Frank tarafından bastırılmıştır. Amsterdam’ın en çok ziyaret edilen yerlerinden biri olan müzede uzun kuyruklar oluşuyor. Bu nedenle gitmeden önce online bilet almanızı tavsiye ederiz. Online bilet almak için de son dakikayı beklemeyin çünkü o da tükenebiliyor.

-13, 14, 17 numaralı tramvaylar ile Westermarkt durağında inip kısa bir yürüyüşten sonra ulaşabilirsiniz.

  • Rembrandtplein
Rembrandtplein

Rembrandtplein

-Çiçek pazarından kısa bir yürüyüş ile Rembrandtplein’e ulaşabiliyorsunuz.Burası Amsterdam’daki diğer önemli meydanlardan biri. Daha önce Botermarkt adıyla anılan meydan, ünlü ressam Rembrant’ın 1876 yılında dikilen heykeli ile bu adı almış. Meydan çevresinde kafeler, restorantlar bulunuyor. Özellikle aksamları çok kalabalık oluyor. Meydanın köşesindeki Tiger mağazasına uğramanızı tavsiye ediyoruz. Çok eğlenceli ürünleri uygun fiyata bulabiliyorsunuz.

  • Leidseplein

-Amsterdam’ın en hareketli meydanlarından biri olarak geçse de biz gittiğimizde kimsecikler yoktu. Havanın soğukluğu nedeniyle olabilir. Birçok kafe ve restoranın bulunduğu meydanda Holland Casino ve Hard Rock Cafe’nin amsterdam şubesi de bulabilirsiniz. Leidsestraat’dan yürüyerek buraya ulaşabilirsiniz. Bu cadde üzerinde bir çok mağaza da bulunuyor. Trafiğe kapalı bir cadde ve sadece tramvay geçiyor.

  • Museumplein
Museumplein

Museumplein

-Leidseplein meydanından kısa bir yürüyüşle ya da 2 ve 5 numaralı tramvay ile ulaşabileceğeniz bu meydan, fotoğraflarda gördüğümüz meşhur Iamsterdam yazısının bulunduğu yer. Bu yazıda fotoğraf çektirmek isteyenlerin akınına uğramış durumda. Bu meydanın bir diğer önemi ise şehrin en önemli 3 müzesini barındırması.

Van Gogh Müzesi

-Museumplein Meydanı’nda bulunan ünlü ressam Van Gogh’un müzesi şehrin en çok ziyaretçi çeken müzelerinden biri. Dünya’nın en kapsamlı Van Gogh koleksiyonu kardeşi Theo tarafından burada toplanmıştır. 1973 yılında hizmete açılan müzede 200’den fazla resmi,500’den fazla çizimi,kardeşi Theo’ya yazılmış mektupları sergilenmektedir.İlgisi olanlara kesinlikle tavsiye ederiz. Giriş ücreti 14 euro. 10:00 -18:00 saatleri arasında açık.

Rijksmuseum

-Risjkmuseum,içinde barındırdığı 8.000’den fazla eser ile Dünya’nın en büyük Flemenk Sanat Koleksiyonu’na sahip Hollanda ulusal müzesidir. 1808 yılında Kral Louis NapoLeon tarafından Dam Meydanı’ndaki Kraliyet sarayında kurulmuştur. 1863 yılında müzenin yeni binası için tasarım yarışması düzenlenmiş ve yarışmayı Amsterdam Central Station’nun da tasarımcısı olan Pierre Cuypers kazanmış. Yeni müze binası 1885’de şimdiki yeri olan Museumplein’de hizmete açıldı. Müzeye ulaşmak için 2 ve ya 5 numaralı tramvayı kullanıp Rijksmuseum durağında inebilirsiniz.Giriş tek kişi 14 euro. 09:00 – 18:00 saatleri arasında açıktır.

Stedelijkmuseum

-Museumplein’de diğer önemli müze de Hollanda’nın Çağdaş Sanatlar Müzesi Stedelijkmuseum’dur. Modern sanata ilgi duyanların kesinlikle görmesi gereken bir yer. Müzede Picasso, Leanardo da Vinci gibi sanatçıların ünlü eserleri sergilenmektedir. Müzeye giriş ücreti kişi başı 15 eurodur.

  • Vondelpark

-Vondelpark, Amsterdam’ın en geniş ve en ünlü parkı. 1864 yılında bir grup hayırsever tarafından kurulmuş parka daha sonra 17.yüzyıl şairi Joost Van Del Vondel’in adı verilmiştir. Biz burada sağanak yağmura yakalandığımız için gezme şansımız olmadı ancak bir daha ki gelişimizde ilk durağımız burası olacak. İçinde 100’den fazla ağaç çeşidi bulunan parka,her yıl 10 milyona yakın ziyaretçi geliyor. Eğer hava güzelse kesinlikle gitmelisiniz.

-Museumplein ve Leidseplein’den yürüyerek rahatça ulaşabilirsiniz.

  • Waterlooplein

-Amsterdam’da hareketli olarak geçen ancak yine hava şartları nedeniyle boş olduğunu düşündüğümüz bir diğer meydan da burası. Her gün 17:00′ ye kadar bit pazarı kurulduğunu öğrendiğimizde görmek istedik ancak gittiğimizde çoğu tezgah boştu ya da yine hava şartları nedeniyle toparlanıyordu. Bahar aylarında daha hareketli olduğu kesin. 9 ve 14 numaralı tramvaylar ile buraya ulaşabilirsiniz.

  • De 9 Straatjes( 9 sokaklar)
De 9 Straatjes

De 9 Straatjes

-Prinsengracht,Keizersgracht ve Herengracht kanalları arasında kalan 9 sokaktan oluşan bölge, küçük butikleri, kafeleri ile alışveriş caddesi olarak ünlenmiş. Vaktiniz kalırsa turlayabilirsiniz.

Amsterdam’da Ne Yenir Ne İçilir

-Amsterdam’ın kendine özgü bir mutfağı bulunmuyor. Genel olarak fastfood dükkanları ve ızgara et restoranları bulunuyor.Biz size tadı damağımızda kalan bir kaç mekan önereceğiz.

  • Burger Bar
Burger Bar

Burger Bar

-Muntplein ve Rembrandtplein arasında kalan mekan burger sevenlerin kesinlikle uğraması gereken bir yer. İrish Beef, Black Angus ve Wagyu Beef seçenekleriniz var. Biz Black Angus ve Wagyu Beef’in tadına baktık. Fiyatları bize göre gayet uygundu. 270 gr black angus, 200 gr wagyu beef 2 patates 2 cola ve 2 sos için 32 euro ücret ödedik. Burgerler çok lezzetli ve büyüktü.

Reguliersbreestraat 9 da bulunan dükkan dışında 4 şubesi daha var.

  • New York Pizza

-Amsterdam’da bir çok şubesini göreceğiniz zincir pizzasının Dam Meydanı’ndaki şubesinde Pepperoni pizzasının ve sarımsaklı ekmeğinin tadına baktık. Ayak üstü hızlı bir şeyler atıştırmak isteyenler için uygun bir yer.Fiyatları da uygun. Pizzası fena değildi ama sarımsaklı ekmek çok başarılıydı.

  • Cafe de Klos

-Kerkstraat girişinde hemen solda bulunan mekan akşam üstü 16:00’da açılıp 23:30’a hizmet veriyor. Eğer et severseniz buraya kesinlikle gitmelisiniz.Mekan küçük olduğu için kalabalık olabiliyor.Biz açılışına yakın saatte gittiğimiz için kolayca yer bulduk ancak ilerleyen saatlerde kalabalıklaşmaya başladı. Lamb shoulder ve fırında patates denedik. Kuzu kol inanılmaz lezzetliydi. Patetes ise bizdeki sade kumpir gibi servis ediliyor. Yanına da Amstel’i söylediniz mi tamamdır 🙂 Porsiyonları büyük olduğu için 1 kuzu kolu 2 kişi yiyebilirsiniz.Fiyatlar herzaman ki gibi uygun. Lamb Shoulder fiyatı sadece 28 euro:)

Kerkstraat 41-43, 1017 GB

  • Metropolitan
Metropolitan

Metropolitan

-Warmoesstraat’da Red light ile Dam Meydanı arasında bulunan pastane hayatımızda yediğimiz en güzel waffle ı yapıyor. Belçika’da bile böylesini yememiştik. Gerçekten tadı lezzeti kelimeler ile anlatılamaz. Hamurunun tadı,sıcak oluşu ve ev yapımı nutellası bizce en önemli özelliği. Eğer seviyorsanız kesinlikle yemeden dönmemelisiniz. Pastanede ayrıca çikolatalı,bademli,frambuazlı dev merengler ve daha bir sürü güzel tatlı seçeneği var. Waffle fiyatı ortalamaya göre gayet uygun. 3 euro.

Warmoesstraat 135, 1012 JB

  • Kwekkeboom

-Reguliersbreestraat’da sağda kalan pastahanenin çeşit çeşit tatlılarını deneyebilirsiniz. Biz merenglerinin tadına baktık ve paket çikolatalarından satın aldık. Amsterdam’da bir kaç tane şubeleri bulunuyor.Bir tatlı molası vermek için güzel bir adres olabilir.

Reguliersbreestraat 36 1017CN  ve 4 şube daha bulunmakta.

  • İce Bakery

-Şehirde bir çok yerde rastlayabileceğiniz zincir markalardan bir tanesi. Biz burada da waffle denedik,lezzetliydi ancak Metropolitan’daki kadar değil 🙂 Waffle’dan başka tadabileceğiniz bir çok çeşit tatlı mevcut.

Leidsestraat 102, 1017 

  • Winkel 43
Winkel 43

Winkel 43

-Burası küçük,samimi,sıcak bir kafe. Öğlen 11:00’e kadar kahvaltı servisleri var ama asıl varoluş sebepleri muhteşem lezzetteki Apple Pie. Sıcak ve krema ile servis ettikleri pie , hayatınızda yediğiniz ve yiyebileceğiniz en iyi lezzetlerden. Nordermarkt meydanında bulunan mekan fazla büyük değil ve çılgınca apple pie yemek isteyen insanlarla dolup taştığı için biraz kalabalık. Buna rağmen yemeden dönmemeniz gereken tatlılardan,bize güvenin :).

Noordermarkt 43, 1015 NA

  • Febo
Febo

Febo

-Ayaküstü atıştırmalık birşeyler arıyorsanız, hem lezzetli hem uygun fiyatlı olsun derseniz buyrun FEBO’ya. Şehirde bir çok yerde görebileceğiniz 24 saat açık bu fastfood otomatları ilk görüşte size biraz garip gelse de çok iyi düşünülmüş.Parayı atınca açılan kapaklardan sıcak sıcak istediğiniz ürünü gönül rahatlığıyla deneyebilirsiniz. Kroketlerini tavsiye ederim. Fiyat/performans oranı gayet yüksek.

Tavsiye

-Metropolitan’dan waffle yemeden dönmeyin

-İlkbahar-yaz aylarında gidecekler için Wondelpark’da bolca vakit geçirin

-Meşhur Hollanda peynirlerinden almadan dönmeyin

 

Bir Cevap Yazın